top of page
Yazarın fotoğrafıPsikolog Elif Girgin

"Psikoloji ve Cezailer dizisi: Rosenhan Deneyi"

David Rosenhan'ın, psikoloji ve psikiyatri alanlarında önemli bir tartışma yaratan, "On Being Sane in Sane Places" (Akıl Hastaları Arasında Akıllı Olmak) adlı ünlü deneyi, 1973 yılında yürütülmüştür. Deneyin ana amacı, psikiyatrik teşhis almış bireylerin normal yaşam koşullarında nasıl kabul edildiklerini ve değerlendirildiklerini incelemekti. Bu deney, psikiyatrik teşhislerin subjektif ve güvenilmez olabileceğini sorgulamayı amaçlıyordu.


Deneyin aşamaları sekiz "yetenekli simülan"ın (taklitçinin) katılımıyla gerçekleşti. Bu simülanlar, psikolojik sorunları olmayan kişilerdi, ancak hastanelere psikiyatrik hastalığı şüphesiyle başvurarak hayali bir "işitme" deneyimi hikayesi uydurdular. Bu hikayeye göre, sadece bir kez "duydukları" seslerle sınırlıydılar ve psikopatolojik davranış sergilemiyorlardı.


Sekiz simülanın hepsi, farklı psikiyatri hastanelerine kabul edilerek teşhis edildi. Teşhisler arasında şizofreni, bipolar bozukluk ve depresyon gibi rahatsızlıklar bulunuyordu. Deney süresince, simülanlar olağan davranışlarını sergilemeye devam ettiler ve hastane personeliyle etkileşimde bulundular. Bu süreçte, kendilerine verilen ilaçları kabul etmek ve "normalleşmek" için çaba göstermek zorunda kaldılar. Deneyin sonunda, katılımcılar hastanelerden ayrıldılar ve psikiyatr teşhislerini "şizofreni remisyonu" ile taburcu edildiler.


Rosenhan'ın deneyi, insan zihninin karmaşıklığını, toplumsal normların etkisini ve psikolojik teşhislerin güvenilirliğini sorgulayan önemli bir çalışmadır. Bu deney, psikiyatrik teşhislerin subjektif olabileceği ve klinik gözlemin doğruluğu hakkında önemli soruları gündeme getirdi. Ayrıca, hastanelerdeki koşulların ve hastane personelinin bu teşhisleri nasıl etkileyebileceğini vurguladı. Deney, psikiyatrik teşhislerin daha objektif ve güvenilir hale getirilmesi gerekliliği konusunda farkındalık yaratmıştır.



 

Cezailer Dizisi: İçsel Mücadelelerin ve Toplumsal Algının Keşfi


"Cezailer" dizisi, insan psikolojisinin karmaşıklığını ve toplumsal normların etkisini derinlemesine inceleyen bir yapım olarak öne çıkar. Dizi, karakterlerin içsel dünyalarını ve psikolojik çatışmalarını detaylı bir şekilde ele alarak izleyiciye bir dizi psikolojik tema sunar. Dizide, psikiyatr Mert Güngel'in Rosenhan Deneyi'ni Türkiye'ye uyarlaması ele alınır. Özellikle başkarakterlerin suçluluk duygusu, dizi boyunca merkezi bir tema olarak işlenir. Bu duygu, Rosenhan Deneyi'nde de vurgulanan insan psikolojisinin karmaşıklığını yansıtır. Karakter, suç işlemiş olsa da, içsel bir çatışma yaşar ve izleyiciye suç ve ahlak arasındaki ince çizgiyi sorgulatır.


Karakterlerin içsel çatışmaları, ahlaki sorgulamaları ve insan ilişkileri, izleyicilere insan doğasının çeşitliliğini çarpıcı şekilde gösterir. Dizi aynı zamanda, karakterler arasındaki karmaşık etkileşimleri ve bağları da ele alır. Bu ilişkiler; dostluklar, düşmanlıklar ve aile bağları gibi çeşitli formlarda kendini gösterir. İzleyiciye, insanların birbirleriyle olan bağlarının çeşitliliğini ve bu bağların karakterlerin kararları üzerindeki etkisini gösterir.


Sonuç olarak, "Cezailer" dizisi, toplumun "normal" ve "anormal" algılarının karmaşıklığının altını çizerek içsel çatışmalar, toplumsal normlar, kararlar ve insan ilişkileri gibi temaları işler. Bu dizi, psikoloji meraklıları ve insan davranışını anlamaya ilgi duyan herkes için düşündürücü bir deneyim sunabilir.













24 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Bağ Kurmak

bottom of page